Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sanayicilerden, katma değerli üretimde daha çok yer almalarını ve inisiyatif geliştirmelerini bekledikleri belirterek, “Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile sanayicilerimizin teknolojik ve stratejik yatırımlarına can suyu olmayı amaçlıyoruz.” dedi.
Bakan Kacır, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde (TOBB) düzenlenen Sanayi Odaları Konsey Toplantısı’na katıldı.
Kacır, burada yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgını, jeopolitik krizler, küresel ekonomik durgunluk ve ticaret savaşlarının küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesine neden olduğunu söyledi.
4’üncü Sanayi Devrimi ile “asırlık çınar” olarak tabir edilen şirketlerin, genç ve yenilikçi firmaların güçlü meydan okumalarına maruz kaldığını ifade eden Kacır, “İnovasyon, firmaların rekabetçiliklerini sürdürmek için tercihten öte zorunluluk halini alıyor. Bu süreçte, sanayi ve üretim altyapımızı güçlendirerek, AR-GE ve inovasyonu kalkınma politikalarımızın odağına koyarak, son 21 yılda bir asra bedel işler başardık. 70’li yıllarda ağır sanayi hamlesini gerçekleştirememiş, 90’larda terör belası ve siyasi çekişmelerle yerinde saymış, ekonomisine yön tayin edememiş Türkiye’nin tarihini ve talihini değiştiriyoruz.” diye konuştu.
Kacır, Cumhuriyet’in ikinci asrını “Türkiye Yüzyılı” yapmak için güçlü ve tam bağımsız Türkiye’yi birlikte inşa ettiklerini dile getirerek, bu yolculukta en önemli yol arkadaşlarının, risk almaktan çekinmeyen, yurdun dört bir yanını yatırım ve istihdamla buluşturan ve ülkenin geleceğine inanan sanayiciler olduğunu bildirdi.
Küresel ekonomide yaşanan fırtınalara rağmen yatırımlarında hız kesmeyen sanayicilerle Türkiye’nin son 13 yıl boyunca büyümesini kesintisiz sürdürdüğünü vurgulayan Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“254 milyar dolarlık ihracat hacmine ulaşan, genç ve dinamik nüfusuyla, lojistik bağlantılarıyla, AR-GE ve inovasyon altyapısıyla katma değerli üretimde öncü, bölgesinin parlayan yıldızı ve küresel üretim üssü Türkiye’den söz ediyoruz. Geldiğimiz noktada, insansız hava aracı üretiminde dünyada bir numarayız. Türkiye, kendi eğitim uçaklarını, helikopterlerini, deniz platformlarını, kara araçlarını, uydularını geliştirip, üretebilen ülkelerden biri.”
“Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni devreye aldık”
Kacır, Cumhuriyet’in 100’üncü yılını, doğuştan elektrikli yerli ve milli otomobil Togg ile taçlandırdıklarını hatırlatarak, Togg’un, aynı zamanda yeni nesil sanayi politikalarının somut örneği olduğunu kaydetti.
Benzer yaklaşımla, çip üretiminden uzay ve yeni nesil uydu teknolojilerine, biyoteknolojik ilaçlardan batarya teknolojilerine, güneş, rüzgar ve hidrojen enerjisi sistemlerine yenilikçi teknoloji alanlarında lider teknoloji girişimlerini birlikte çıkaracaklarını belirten Kacır, şöyle devam etti:
“Aynı zamanda, sanayimizin dijital ve yeşil dönüşümünü teşvik edecek altyapı ve finansman mekanizmaları oluşturuyoruz. ‘Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programları’nı kısa sürede devreye alacağız. Yeşil ve dijital dönüşüm yatırımlarını, teşvik sistemimiz kapsamında öncelikli yatırımlar olarak güçlü şekilde teşvik edeceğiz. Sanayimizin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi için uluslararası finansman kaynaklarına erişimini tesis ediyoruz.”
Kacır, Dünya Bankası ile 450 milyon dolar bütçeli, “Türkiye Yeşil Sanayi Projesi”ni devreye aldıklarını anımsatarak, projenin TÜBİTAK’a ayrılan 175 milyon dolarlık kısmıyla yeşil üretimi, kaynak verimliliği odaklı AR-GE ve yenilikçilik çalışmaları yapan firmaları, aynı zamanda özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilecek işbirliklerini destekleyeceklerini anlattı.
Bütçenin KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık bölümüyle de KOBİ’lerin karbon ayak izlerini azaltmaya, kaynak verimliliğini artırmaya yönelik yeşil dönüşüm planlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olacaklarını ifade eden Kacır, “Organize sanayi bölgelerimizin (OSB) yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak için, yine Dünya Bankası işbirliğinde, ‘Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni 300 milyon dolar finansman kaynağıyla harekete geçirdik. OSB’lerimizin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırıyoruz. Sanayimizin dijital dönüşümünü hızlandırarak rekabet gücümüzü artırmak amacıyla 7,5 milyar avro bütçeli ‘Dijital Avrupa Programı’na katıldık. KOBİ ve girişimcilere, program kapsamında kurulacak stratejik altyapılardan yararlanma imkanı sunuyoruz.” dedi.
Kacır, kurdukları 8 model fabrikayla işletmelere yalın üretim, dijital dönüşüm alanında eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunduklarına işaret ederek, bu fabrikaların sayısını 8’den 14’e çıkaracakları bilgisini verdi.
“Programla yatırımlar hızlanacak”
Sanayicilerden, katma değerli üretimde daha çok yer almalarını ve inisiyatif geliştirmelerini beklediklerini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
“Bu doğrultuda, yol haritalarımızı, finansman mekanizmalarımızı, teşvik sistemimizi, sanayi politikalarımızı, cari açığı azaltacak, yüksek teknolojili ve stratejik yatırımlara odaklanarak yeniden şekillendiriyoruz. Geçtiğimiz hafta kamuoyuyla paylaştığımız Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile sanayicilerimizin teknolojik ve stratejik yatırımlarına can suyu olmayı amaçlıyoruz. Program, yatırımcılarımızın uzun vadeli ve uygun koşullarda yatırım kredisine erişimini kolaylaştıracak. Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek programa, 20 Aralık’tan itibaren ‘www.yatirimkredisi.sanayi.gov.tr’ adresi üzerinden başvurularınızı bekliyoruz.”
Kacır, bu programın hayata geçmesinde Hazine ve Maliye Bakanlığının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının, tüm paydaşların katkısı olduğunu belirterek, ilk kez Türk sanayisinin önüne tümüyle katma değerli yüksek teknoloji yatırımlarına odaklanmış, uzun vadeli bir finansman imkanı sunabilen ve geniş kapsamda kurgulanmış bir programın sunulduğunu dile getirdi.
Sanayicilerin bu programdan etkin şekilde yararlanma imkanına kavuşacaklarına dikkati çeken Kacır, şunlar kaydetti:
“Program kapsamında kritik yatırımlara 10 yıla varan vadeyle ve yüzde 15’e kadar indirilen faiz oranlarıyla Türk lirası krediler sunuluyor olması, yatırımların hızlanmasına vesile olacak. Sanayi alanları konusundaki beklentilerin de farkındayız. Bir yandan Türkiye’nin dört bir yanında endüstri bölgelerini, OSB’leri geliştirirken hızla Türkiye’nin lojistik bağlantılarını, enerji hatlarını dikkate alan Ulusal Sanayi Alanları Master Planı’nı tamamlıyor olacağız. Bu plan kapsamında sanayinin hızla dönüşümünü ve Marmara Bölgesi’ne sıkışmış sanayinin Anadolu’da yükselen yeni kümelenme bölgelerine transferini kolaylaştıracak adımları gerekli görmemiz halinde ilave mevzuat çalışmalarla atıyor ve Türkiye’de sanayi alanlarının yüz ölçümümüzdeki payını yüzde 0,35 düzeyinden hızla yüzde 1 düzeyine çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye Yüzyılı’nda aşkla, şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi vizyonumuz doğrultusunda, marka projeleri, yatırımları sanayicilerimizle hayata geçireceğiz.”
